Diyabetik Nöropati ve Ayakkabı Uygunluğu

  • Anasayfa
  • Diyabetik Nöropati ve Ayakkabı Uygunluğu
Inner Banner
Diyabetik Nöropati ve Ayakkabı Uygunluğu

Diyabetik Nöropati ve Ayakkabı Uygunluğu

  • 06.07.2021 18:24

Dünyada ve ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olan diyabet hastalığının seyrinde, kan şekeri kontrolü sağlayamayan hastaların, uzun süre yüksek glikoza maruz kalmasıyla meydana gelen sinir hasarlarına diyabetik nöropati denir. 

Diyabet hastalığının süresi, sigara ve alkol kullanımı, obezite, hipertansiyon gibi faktörler nöropati oluşma riskini artırır. Diyabetik nöropati herhangi bir periferik siniri etkileyebilir. Semptomlar sinir hasarının bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Özellikle alt ekstremiteyi etkileyen hastalığın başlangıcında ayaklarda ağrı, kramp, yanma, karıncalanma, elektrik çarpması gibi belirtiler vardır. Zamanla, ayaklarda çorap şeklinde his kaybı, kemiklerde yıkım, eklemlerde hareket kısıtlığı, kaslarda güçsüzlük, ciltte kuruluk ve çatlaklar oluşur. Motor nöropati gelişmesi kaslarda atrofi ve güçsüzlüğe yol açar. Duyusal nöropati ile ağrı, ısı, basınç hislerinde kayıp izlenir. Otonom nöropati de ise terleme bozuklukları cildin kurumasına neden olur. Ayakta koruyucu duyunun yok olması, cilt bütünlüğünün bozulması, basınç dağılımının değişmesi ülser oluşumu için zemin hazırlar. Hasta tekrar eden basınç ve travmaları hissedemez ve ısı değerlendirmesi yapamaz. Diyabetin en sık görülen komplikasyonları periferik arter hastalıkları ve nöropatidir. İskemi oluşan ülserin iyileşmesini engeller. Nöropati ve iskemi birlikte diyabetik ayakta amputasyon riskini yükseltir. Ülser oluşumundan amputasyona doğru ilerleyen süreçte ciddi tedaviler gerekir. Tüm bunlar düşünüldüğünde diyabetik nöropatide ülser oluşumunu engellemenin önemi anlaşılır. Hastaların ayaklarında ülser oluşmasında en önemli faktör uygun olmayan ayakkabı kullanımıdır. Dar, sivri burunlu, yüksek topuklu, sentetik ayakkabılar ağrı hissini kaybetmiş ayaklarda kolayca yara açılmasını sağlar. Diyabetik nöropatinin ayaklarda olumsuz etkisi olan bir çok komplikasyonu vardır. Bunlardan biri de kemiklerde yıkım ve eklem hareketlerindeki kısıtlık ile oluşan deformite bölgelerinde  ve ayakta değişen yük dağılımı ile yük taşımaya uygun olmayan bölgelerde basınç oluşmasıyla yumuşak doku zedelenmeleridir. Böyle bir durumda uzun süre yanlış ayakkabı kullanımı beraberinde büyük sorunlar getirir. Doğru ayakkabıyı seçmek için detaylı muayene gerekir. Klinik muayenede duyu testi, vibrasyon testi, kas gücü kontrolü, eklem hareket açıklığı, nabızlar ve ülser varlığı kontrol edilmelidir. Ülser var ise yeri ve derinliği önemlidir. Gerekli durumlarda sinir ileti testleri yapılmalıdır. Değerlendirmelere göre risk faktörü belirlenir ve uygun ayakkabı seçilir. Düşük risk grubundaki hastalar, doğal malzemeden yapılmış, rahat, dikişsiz, şok emici tabana sahip, ortopedik, kaliteli bir ayakkabı kullanması yeterli olabilir. Yüksek riskli hastalarda özel yapım ayakkabılar gereklidir. Özel yapım ayakkabılar hastanın ayağında oluşan anatomik bozukluğa göre kişiye özel yapılmalıdır. Charcot deformitesi ve kısmı amputasyonların yapıldığı ayaklarda, hazır ayakkabıların kullanılamayacağı durumlarda önerilir. Bir de ayağın ön kısmını yükten kurtaran, halluks valgus, halluks rigidus gibi deformitelerin varlığında kullanılan ayakkabılar vardır. Bunlar beşik tabanlı ayakkabılar ve yarım ayakkabılardır. 

Diyabetik nöropatide, uygun ayakkabı kullanımı, ülser oluşumu ve amputasyon riskini azaltmada önemli rolü vardır. Bununla birlikte iyi kan şekeri kontrolü, sağlıklı bir yaşam tarzı, düzenli muayene, ayak bakımı ve hijyeni, hastanın bilinçlendirilmesi ile komplikasyonlar önlenebilir.